Press "Enter" to skip to content

Dergiden Bulent Avcı 02

 

 

 

 

 

 

Pisa: Nedir Ne Değildir

Bülent Avcı

OECD tarafından yürütülen Pisa (uluslararası öğrenci değerlendirme programı) sonuçları açıklandı. Türkiye’de ve Dünyada bir yığın tartışmayı beraberinde getirdi. Malum Türkiye yine listenin en alt sıralarında. Pisa referans alarak ülkelerin eğitim düzeyleri üzerine bir dolu söz söylenirken, bu testin ne olup olmadığına pek kafa yoran yok.

  1. Pisa testi neoliberal küresel hareketin örgütlülüğü olan OECD’nin yürüttüğü bir programdır. Bu ölçme-değerlendirme biçimine göre eğitimdeki başarı çoktan seçmeli testlerle belirlenebilir. Pisa tek-tip kıyafetler gibi standardize edilmiş testlerle eğitimin sayısal olarak ifade edilebilen kısımlarını ölçebilir. Oysa eğitim faaliyetlerinin %80 gibi ağırlıklı bir bölümü sayısal bir ölçmeye tabii tutulamaz ve bu yolla anlaşılamaz.

2. OECDnin savunduğunun aksine ilk ve ortaöğretim okullarının genç nesilleri iş dünyasına hazırlama yada patronlara ucuz insan kaynağı üretmek gibi bir amacı yoktur. Aksine ilk ve ortaöğretimin amacı genç kuşakların eleştirel bilinç ve vicdan sahibi, yaratıcı, üretken, mutlu ve sağlıklı bireyler olarak yetişmelerine olanak sağlayan eğitim ortamlarını sunmaktır. Bu eksende yapılacak eğitimin kalitesi ve başarısı Pisa benzeri testlerle ölçülemez.

3. Türkiye’de eğitim ana okulundan üniversiteye-doktora programlarına kadar iflas etmiştir. Bu çıplak gözle görülebilecek bir gerçekliktir ve teyit etmek için Pisa testine ihtiyaç yoktur. Pisa türü testleri ciddiye alıp, onun üzerinden bir ülkedeki eğitimin, öğrencilerin, öğretmenlerin ve idarecilerin başarısı üzerine yorum yapanlar en genel olarak ikiye ayrılıyor. İlk gurupta olanlar Pisa’nın politik-ideolojik arka planın pek farkında olmayalar. İkinci gurup ise, ideolojik duruşları gereği kendilerini neoliberalizmin hizmetine adamış olmanın verdiği gazla yaparlar bunu. Pisa testinin politik arka planını anlamadan ve onu teşhir etmeden yapılacak her değerlendirme bu tip testleri meşru kılmaktan başka bir işe yaramaz.

4. Pisa eğitime dair potansiyel reform ve değişim tartışmalarının ulusal ve uluslararası düzeyde ufkunu sınırlar. Öğrencilerin bu tip çoktan seçmeli testlere daha iyi hazırlama dışında hiçbir eğitimsel reform çabalarına rehberlik edemez. Öğrencilerin (genç vatandaşların) ruhsal, bedensel, sosyal ve moral gelişimi hakkında hiçbir bilgi sunmaz. Dolayısı ile bu alanları eğitimin dışında kalan önemsiz ayrıntılarmış gibi davranır ki bu bir ülkenin demokratik geleceği açısından son derece tehlikeleridir.

5. Pisa öğrenci başarısını ölçmeye çalışırken, sosyoekonomik farklılıkları (bilerek) hesaba katmaz. Örneğin Amerika’da zengin bölgelerdeki geniş imkanları olan okullar son derece başarılı iken, yoksul bölgelerdeki düşük bütçelerle idare edilen okullar aynı derecede başarısızdır. Okulların özelleştirilmesini savunan neoliberal çevreler bu sonuçları propaganda malzemesi olarak kullanmakta. Aynı şekilde iki ülke arasındaki eğitim kalitesi karşılaştırılırken ülkeler arası eşitsizlik hesaba katılmaz. Böylesi bir kıyaslama ne ahlakidir nede bilgilendiricidir.   

6. OECD Pisa testlerini kar-amaçlı özel eğitim şirketlerine ihale etmektedir. Pisa’ya katılan ülkelerden alınan paralar bu şirketlerin banka hesaplarını kabartmaktadır. Bu son derece anti-demokratik bir süreçtir. Eğer uluslararası bir eğitim testi yapılacaksa bu demokratik bir şekilde yapılmalıdır. Çocuklarımızın ne denli başarılı yada başarısız olduğuna aklını ve ruhunu neoliberalizme kiraya vermiş  bir kaç ekonomist ve istatistikçi karar veremez-vermemelidir. Bu ve benzeri testler kolektif ve demokratik bir şekilde oluşturulmalıdır. Ulusal ve uluslararası düzeyde farklı alanlardan uzmanların, eğitimcilerin, velilerin ve en geniş anlamıyla büyük şirketlerin paravanı olmayan sivil toplum kuruluşlarının söz ve karar süreçlerine katıldığı bir çalışmanın ürünü olabildiği ve eğitimin nicelik ve nitelik yönünden değerlendirebildiği ölçüde anlamlı olabilir.

Bir ülkedeki eğitim kalitesi öğrencilerin matematik testinden kaç soruyu doğru çözdüğü ile ölçülemez. Çağdaş dünyada nitelikli eğitimin gerek ve yeter şartı şefkatli ve entelektüel düzeyi yüksek öğretmeler, öğrencilerin ihtiyacını karşılayan donanımlı okullar, eğitimi sosyal bir yatırım olarak gören ulusal politikalar ve eğitimdeki demokratik kontrol mekanizmalarıdır.

Dr. Bülent Avcı

Seattle, WA

mjura41@hotmail.com

Copyright © 2020 | Design & Development Serdar Kurtoğlu